Bu Blogda Ara

27 Mayıs 2011 Cuma

Öğretmen Veli Diyaloğunda Altın Kurallar

Öğrenci başarısında, öğretmen ve veli arasındaki diyaloğun önemli rol oynadığı, bunun gelişmesinde ise mimarın öğretmen olması gerektiği belirtildi.
Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Yılmaz, okul başarısızlığı ile karşı karşıya kalındığında, velinin öğretmeni, öğretmenin ise çoğu kez veliyi ilgisizlikle suçladığı, oysa her iki tarafın tutumunun da belirleyici olduğunu söyledi. Yılmaz, iyi bir öğretmenin, veli ile iletişimin mesleğinin ayrılmaz bir parçası olduğunu kabul etmesi gerektiğini belirterek, “Bu gereği kabul eden öğretmen, ikinci sorumluluk olarak da veli ile nasıl görüşmesi gerektiğini bilmelidir” dedi.
       Hangi ortamda olursa olsun veli ile kurulacak iletişimde dikkat edilmesi gereken noktalar bulunduğunu vurgulayan Yılmaz, hiçbir zaman gözden kaçırılmaması gereken bu ilkeleri şöyle sıraladı:

 Ne yapmacık ölçüsünde çıtkırıldım olun ne de aklınıza geleni söyleyin. Tepkileriniz ağır başlı, ölçülü ve doğal olsun.
 Size sorulmuş olmasını istediğiniz soruyu değil, sorulmuş olana cevap verin.
 Cevaplarınız kısa ve tutarlı olsun. Uzun ve gereksiz açıklama yapmayın, daha fazla ayrıntı istenip istenmediğini sorun.
 Mizahtan korkmayın, ama fıkra anlatmaktan kaçının.
 Size soru sorulurken sorgulanma durumuna düşmekten kaçının.
 Öğrenciniz hakkında, velisinden öğrenmek istediğiniz bilgiyi karşınızdaki kişiyi tedirgin etmeden, en etkili ve zarif biçimde sormaya özen gösterin.
 Görüşmeyi, daha sonra ne olacağına ilişkin açık ve net bir cümle ile bitirin.
     
GÖRÜŞME ORTAMI VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
       Kişiliğinizi yansıtan giyim tarzı ilişkilerde ilk olumlu basamaktır.
 Görüşeceğiniz kişiyi ayağa kalkarak karşılayın. Gülümseme ve göz teması, güçlü, ama incitmeyen bir tokalaşma mükemmel bir başlangıçtır.
 Karşınızdaki kişiye oturacağı yeri elinizle nazikçe işaret edin ve eylemi başlatmadan siz oturmayın. Aynı seviyede olacak bir konumda oturun, aranızda çanta, klasör gibi malzemeler bulundurmayın.
 Nazik bir ifade ile içecek teklifinde bulunun, ama asla ısrarcı olmayın.
 Bey ya da hanımefendi şeklinde hitap edin.
 Konuşmaya başlamadan önce ilgi çekici bir konuda kısa bir söyleşi olanağı yaratın.
 Not alma konusunda izin verin ve aynı şeyi yaparken de her şeyi yazmaktan kaçının, göz temasını sürdürün.

1 yorum: